Wolf : Sadece assasin ve rogue ların özel bir eğitimle sahip oldukları bir savaş narasıdır.Ellerini havaya kaldırarak bağırırlar ve yakınlarında bulunan kendi gurubuna bağlı diğer savaşçılara cesaret vererek fazladan güce sahip olmalarını sağlarlar. Etkisi çok uzun sürmez ancak yanlarında asas veya rogue olmayan diğer savaşçılar kendilerine cesaret verip
güçlenmelerini sağlayacak tılsımlı kağıtları okuyarak bu eksikliği giderebilirler. Buna Atack Scroll denir ve etkisi daha uzundur. Bu cesaret asla kırılmaz.

Soul Pot : İçinde eski savaşçı ruhlarının olduğuna inanılan ve sadece rahipler tarafından yapılabilen özel bir sıvının bulunduğu tüplerdir. Yaralanan savaşçılar tüpü açıp sıvıyı içerek hayatta kalabilirler ancak tüpün içindeki sihirli su kısıtlıdır ve bu yüzden doğru zamanda kullanılmazsa hayatta kalmak için yeterli olmayabilir.

Leg Cutting : Bu yeteneğe sadece savaşçı askerler sahiptir. Düşmanın ayaklarına hedef alınarak özel bir teknikle vurup rakibin koşmasını engelleyebilirler. Rakibin çok fazla canını yakmamasıyla birlikte etkisi kısa sürer.

Scream : Bu yetenek de sadece sacaşçı askerlerde bulunur ve leg cutting 'den daha etkilidir. İsabetli bir vuruşun ardından düşman kısa süreli bir şok yaşar yavaşlamaktan ziyade darbeyi aldığı yerde dona kalır. Bu vuruş için savaşçı yanında üzerinde sihirli sözcüklerin yazılı olduğu bir parçomen ve her vuruş için kırıldan özel taşları taşıması gerekir. Savaşçı bu taşı
düşmanının üzerinde kırarak ölümcül vuruşunu gerçekleştirir.

Defans : Bu özellik yalnızca iki savaşcı gurubunda görülmektedir.Pirest (rahip)'ler ve asasisn (rogue) savaşçıları doğduklarından beri aldıkları eğitimin içinde kendilerini düşmana karşı daha fazla savunabilmelerine olanak sağlayan bu sihri öğrenmişlerdir. Belli bir kabiliyete gelene kadar bu sihrin dereceside değişir. Ancak assasinler fazla uçarı olduklarından dolayı eğitimlerini tam anlamıyla bitirememişlerdir.Bu yüzden başka bir savaşcıya defans verme sihrini hiç bir zaman öğrenemişlerdir.Pirestler ise bunun aksine çok iyi öğrenmiş ve gurubu ve dışındaki kendi ırkından
olan herkese defans verme kabiliyetine sahip olmuşlardır.Pirest özel ve sihirli kelimelerle savaşçıları ayağında başına doğru kutsayarak savaşçıların alacakları darbelerden daha az acı hissetmeleri sağlamaktadır. Çevresinde pirest bulunmayan savaşcılar üzerinde sihirli söcüklerin olduğu parçomenleri okuyarak bu eksikliği giderebilirler.Buna AC (Defans) Scroll denir.

Malice : Bu yetenek karanlık okulların gölgelerde yaşayan rahipleri tarafından öğretilir. Kara rahipler bir canlının en zayıf ve en ölümcül zaaflarını keşfedip çok kısa sürede yaşamla ilişkilerini kesmelerini sağlayacak bilgilere sahiptirler. Bunlardan biri malice 'dir. Düşman pirestlerin kutsadığı savaşçıların sihrini bozarak defansını düşürür etkisi uzun sürer ve büğü sadece assasin'ler ve yine pirestler tarafından bozulabilir.Bu laneti kaldıran sihrin adı da cure 'dur.

Swift : Bu büğü yalnızca assasin'leri özgüdür. Doğuştan gelen bir yetenek olmasıyla bilirkte bu büğüyü kendi ırkından olan herkese yapabilir.Boyunlarından aldıkları bir damla teri kendi veya bir başkasının
ayaklarına sıçratmasıyla daha hızlı koşmalarını sağlarlar. Etkisi uzun sürer ancak bazı büğücü ve savaşçı askerlerin Leg Cutting - Scream gibi vuruşlarına maruz kalındığında etkisini kaybeder. Assasinler hariç diğer sacaşcılar bunun yerine SW Scroll adında asas teriyle doldurulmuş tüpleri kullanmayı tercih ederler. Etkisi çok daha uzundur ve sihir engellendiğinde kısa sürede tekrar
etkili olur.Assasin lerin hız için kullandıkları daha etkili bir yöntem vardır Light Feed. Bu yeteneğin başka hiç bir eşi benzeri yoktursırrının keşfedilemeyişinden dolayı tüplenip depolanamamıştır.Light Feed büğüsü yapan bir asas sadece başka bir asas tarafından yakalanabilir diğer savaşcılar bu sihir karşısınde çaresiz kalırlar.

Heal : Pirestlerin yeteneklerinden biridir ve eşi benzeri yoktur. Beyaz rahipler tarafından yetiştirilen pirestler zamanla daha iyisini öğrenmişlerdir.Bir pirest olgunluk dönemine geldiğinde kendine gurubuna
veya kendi ırkından herhangi birine cesaret vererek onu motive eder ve hayatta kalmasını sağlamaya çalışır. Bu sihirli sözcülerin başka bir lisandan söyleniyor olmasından dolayı diğer savaşçılar sözleri ezberleyip kayıt altına alamadıkları için bu sihir sadece pirestlere özgü olarak kalmıştır.

Minor : Zamanında eğitmen rahipler için ulak olarak kullanılmış olan assasin ler bazı parçomenleri okuma fırsatı bulmuşlarıdır bunlardan biri cure diğeri ise pirestlerin hayat veren heal yapma işlemidir.
Ancak farklı lisanda olan bu heal büğüsünü tam anlamıyla ezberleyemedikleri için doğru bir şekilde telaffuz edemezler ve buna görede daha az sağlık kazanırlar. Bu büğüyü kendi ırkından olan herkese yapabilir.

Gate / Escape / Summon Party Members : Ateş Su ve Işık elementlerinin efendileri olan büğücüler bir şekilde kendi moneküllerini başka bir yere ışık hızıyla aktarmayı başarmışlardır.Genelde bu yöntem
bir yerden kaçmak için kullanılır ancak savaşların vazgeçilmez taktiksel boyutunu belirleyen bu yetenek büğücülerin en iyi yeteneği sayılabilir.Bu yetenekle gurubundan birini yanına veya kendini onun yanına veya tüm gurubunu belli bir yere ışınlayabilirler. İlk başta çok basit ve gereksiz gibi
görünen bu yetenek aslında mükemmel bir stratejik önem taşır.

Bleeding : Sıradışı bir yetenektir ve yalnızca savaşçı askerlere özgüdür. Elinde ne tür bir silah olursa olsun düşmanının bel hizasına doğru yatay bir kesik atarak iyileşmesi zor derin bir yara açar. Darbeye maruz kalan rakip uzun süre az miktarlarda sürekli kan kaybı yaşar. Yara ancak kendi kendine iyileştiğinde kan kaybı durur pirestlerin bunu iyileştirebilecek büğüleri yoktur.

Parazit : Kara rahiplerin bir başka lanet büğüsüdür.Bu büğü onur ve umutlarını kaybetmesine yol açacak sihirli kelimeler içerir. Savaşcının morali düşer ve kazanacağına dair umudunu yitirir böylece daha
güçsüz durumda kalarak kolay bir av haline gelir.

Gain : Savaşcı askerlerin çok basit ve çok ilkel bir yöntemidir. Dirsekleri ve koltuk altlarında urganları düğümleyerek kollarını sıkarlar kan akışının yavaşlamasıyla kol uyuşarak daha güçlü hale gelir.
Zamanla düğüm gevşer ve kol eski gücüne geri döner.

Blinding : Çok sinsi ve çok geç keşfedilmiş bir yöntemdir. Assasinler karşındaki düşmanının alnına paralel olarak bir kesik atarlar rakibin bundan canı yanmaz ama alnından akan kan gözlerine dolarak kısa sürede olsa etrafını görmesini engeller. Düşman bu darbeyi kısa sürede atlatır ancak saldırının yönünü kaybetmesi ölmesine sebep olabilir.

Silah ve Zırh Basmak : Her savaşcı daha iyi bir savaşcı olabilmesi için daha güçlü silah ve daha sağlam zırhlara sahip olması gerekir.Yeterli tecrübeye sahip olunca silahını veya zırhını gerekli bir parçomen ile sihirli kuleye teslim eder.Kulede silah ısıtılıp dövüldükten sonra soğutulur ancak bazan ısıtma sırasında silah kırılabilir bu yüzden eşine ender rastlanan ve içinde eski savaşcıların isimlerinin yazdığı sanılan yaldızdan bir koyle (Trina) verilmesi tavsiye edilir. Bu değerli kolyeyi alan madenciler silaha daha fazla
özen gösterdikleri için silahın kırılma şansı daha azdır.

Rez : Bu büğü çok eki yıllara dayanır. Savaşcı Kral Pilano hain bir saldırı sonucunda düşer o dönemin en karanlık güçlerine sahip olan sevgilisi Helen Pilano'nun başında çaresice ağlayarak ağıtlar yakar.
Bunu duyan büyük tanrı Cypher Helen'e şevkatle yaklaşarak gözyaşlarını siler ve Pilano'ya tekrar can verir. Ancak Pilano ayağa kalktığında kısa geçmişini hatırlayamaz ve kabiliyetinin bir kısmını kaybeder. Helen'in
ağıtları dilden dile dolaşarak ezberlenir ve Helen'in anısına sadece kara rahipler tarafından öğretilmesi uygun bulunur. Ağıt ceylan derine yazılı bir parçomende kayıt edilmiştir buna Re-Spawn Scroll denir.

Görünmezlik : Bıçak ve yay kullanımında iyi eğitimli sacaşcılar sinsi ve ani saldırılar konusunda mükemmel derece iyi sayılırlar. Özellikle asasların bu yeteneği fazlasıyla geliştirdiği görülmüştür.
Kendilerini kamufle ederek çok sessiz ve hızlı hareket edebilmeleri onları savaşlarda en teklikeli düşman kılar. Kamufle olmuş bir asassini görmek mimkün değildir aniden arkanızdan saldırır ve sizi saf dışı bırakabilirler. Ancak başka bir asas bunu sezinleyebilir ve gurubunda yer alan diğer savaşcıları uyararak
etraflarına daha dikkatli bakmaları gerektiğni söylerler. Buna lupin denir. Lupin sihir değil sadece bir önsezidir.

Howling Sword : Savaşcı tanrı Pathos bir gün muharebe meydanında ordusuna cesaret veren konuşmasını bitirdikten sonra kılıcını havaya kaldırıp havada görünmez bir çarpı işareti yapar.Bunu gören ön saflardaki usta savaşcı askerlerde aynını yaparak savaşmaya başlarlar düşmanın sol omuzundan sağ kalçasına ve hemen arkasından sağ omuzundan sol kalçasına doğru yapılan bu hamleyle bir çok düşman kısa sürede katledilir.
Yapılması zor olan bu hareketin belli bir tecrübeye sahip olmadan yapılması mümkün değildir. Lakin buna benzer stiller geliştirilmiş olsada Howling kadar can alıcı olamamışlardır.

Armor of Fire-Ice-Lightning : Üç element büğücüleri zamanla daha farkjlı sihirlere sahip olmuşlardır. Bunlardan biride belkide en ölümcül olanıdır. Bir ateş büğücüsü savaşa hazırlanırken kendi bedeninin sıcaklığını çok yüksek derecelere kadar ısıtırlar bu onlara zarar vermez ancak ona dokunan düşman sacaşcının diri diri yanmasına sebep olur çok fazla can alıcıdır. Aynı şey buz ve ışık elementlerini kullanan büğücüler içinde geçerlidir. Onlarda kendilerine göre bedenlerini ayarlarlar.

Delos : Kadim savaşların alanı tanrıların yeryüzüne inip uğruna savaştığı tek kale... Henüz insan ırkı bile yaratılmamışken tanrıların hüküm sürdüğü bir dünyanın eşsiz çölü Delos. En büyük kahramanlık
hikayelerinin bile zamanla unutulduğu o muazzam harp alanında kadim savaşlardan kalma yıkıntılardan duman tüttüğü halen görülmektedir.Binlerce yıl önce buradaki savaşlar öylesine acımasız ve sert geçiyorduki kale yolundaki ilk önce nehir kan rengini almış sonrada kurumuştu. Bir efsaneye göre Sol tarafta
bulunan ve nehrin kaynağı olduğuna inanılan göletin içine giren yüce kral Beramus ölümsüzlüğe kavuşmuştur. Bunu gören Ares delosa elflerini (perilerini) yollayarak sonsuza dek o göleti korumalrını emretmiştir. Periler göletin etrafına görünmez bir duvar örmüş ve bir daha içine girilmesini / içilmesini gellemişlerdir.
Hatta bir başka inanışa göre bu periler çölün solundaki yıkık harabelerde yaşadığı söylenmektedir. Bir başka efsaneye göre ise Delos'da yaşanan o muazzam savaşlar sonrasında büyük miktarlarda ganimet toplanmıştır kaleyi ele geçiren her kral beraberinde getirdikleri ganimetleri kalenin en alt katına
saklamışlardır.Binlerce yıldır biriken ganimet tanrıların bile başını döndürecek boyuta geldiğinde kral Beramus'un emriyle periler tarafından hazine koruma altına alındı ve günümüze kadar gelmeyi başardı. Bu yüzden kaleyi ele geçiren topluluk (clan) altınla (ganimetle) ödüllendirilmektedir. Delos'un en büyük
koruyucusu olarak bilinen efsanevi Dragon 'un hazinenin olduğu odayı koruduğu sanılmaktadır.

Pelerinler : Tanrı Adonis zamanından kalma bir güç gösteri vardır. Eşine nadir rastlanan aslen centaur soyundan gelen devasa yaratığın kesilmesi durumunda Adonis onu kesen topluluğu (clanı) pelerinle
ödüllendirmiştir. Önceleri seyicilerin coşkulu tezahuratları eşliğinde yapılan bu güç gösterisinin tanrı Adonis 'in yeryüzünü terketmesiyle birlikte sakin bir şekilde sürdürülmesi uygun görülmüştür. Gerçek bir savaşcı olduğunu ıspat etmek isteyen herkes bu gösteriye topluluğu (clanı) ile katılabilmektedir.
Clan üyelerinin savaşcı olmadan önceki meslek gurubunu sembolize eden pelerin renkleri şunları ifade etmektedir.

Siyah Pelerin: Önceden fakir kasaba halkından olduğunu temsil eder.
Yeşil Pelerin : Önceden çiftçi olduğunu temsil eder.
Mavi Pelerin : Önceden denizcilikte uğraştığını temsil eder.
Turuncu Pelerin : Önceden ticaretle meşgul olduğunu temsil eder.
Mor Pelerin : Önceden madenci olduğunu temsil eder.
Beyaz Pelerin : Kral soyundan geldiğini temsil eder.
Kırmızı Pelerin : Zenginasil ve güçlü savaşcıların soyundan geldiğini temsil eder.


Düpe / Wipe : Uzun uzun yıllar önce halk sefalet ve yoksulluk içinde yaşarken adı bir efsane gibi dilden dile dolaşmış bir savaşçıdan bahsedilir olmuştu. Efsaneye göre kralın egemen sürdüğü topraklarda genç ve korkusuz bir asker yasaklı zindanın ışıksız odasına girmiş odanın tam ortasındaki Gölgesiz Kitabı çalmıştı. Zamanın başlangıcından bu yana var olan bu kitabın sırlarını çözmüş herhangi bir silah zırh veya paranın bir başka benzerini ve dilediği kadarını yaratma gücüne kadir olmuştu. Kitabın çalındığı anlaşıldıktan sonra tanrılar dünyaya "World in People Epidemic" denen isimsiz bir yaratık yolladılar. Bu yaratık insan gözüyle görülmeyen zamanı geri çevirme yetisine sahip ancak zararsız bir mahlukattı.İnsanlar bunun varlığına ilk başta inanmasalarda Gölgesiz Kitap ile meydana getirilmiş silahlarının ve paralarının birden yok olduğunu görünce inanmak zorunda kaldılar ve ona baş harflerinden kısaltma yaparak "Wipe" adını verdiler. Wipe ilk önceleri Gölgesiz Kitabın izlerini yok ettiysede bunun önüne geçemedi.Çünki Kitap tanrıların bile hükmüne bağlı kalmamayı seçebiliyordu ve her göye yükseltildiğinde ertesi gün o tekrar yeryüzüne iniyordu buna karşı Tanrılar "wipe" ye Kitabın gücünü kull***** 999 gün boyunca yeryüzünden alıp Black Bottomless denilen kan kokulu zindanlara kapatma vetkisi verdiler. Böylesine ağır bir ceza karşısında kalan halk kitabenin bilgilerini unutmaya çalıştı. Çünki Black Bottomless 'e giden hiç bir savaşçı şimdiye kadar geri dönemedi.

Mirage Dagger : Mirage Dagger aslında kanatlı dişi bir yaratık olan Harpy'nin tırnağıdır. Harpy kesilirken eğer muntazam bir ustalıkla kesilmişse tırnağı zarar görmeden düşer ve bir silah olarak kullanılabilir.Bilek kısmı atılarak çelik bir levhaya monte edilerek tırnağı bıçağa dönüştürülür. Harpy yaşarken düşmanına verdiği zehir etkisini bıçağa dönüştürüldüğünde vermez. Buna karşın etle bilenen tek bıçak olma özelliğine sahiptir. Ne kadar çok düşman keserseniz Mirage o kadar çok keskin olacaktır.

Noise Command (ND): Dünyanın başlangıcında insanlar uzak diyarlardaki dostlarıyla veya cephedeki ordular arasında haberleşmeyi sağlamak için savaşçı olmak için yetersiz görülen assas'ları ulak ularak kullanmışlardır. Fakat zamanla bu ulaklar taşıdıkları bilgileri sorumsuzca düşman ordularına satıp hainlik yaparak kendilerine çıkar elde ettiler. Eski dönemlerin büyük kralı Pilano yüce tanrı Ares'ten bu konuda yardım istemiş oda krala bir periyi haberci olarak görevlendirmiştir. O zamandan sonra bir daha asla ulak kullanılmamış ve haberleşmeyi sadece krallar ve savaş komutanları bildirgelerinin başına "nd" yazarak perilerin aracılığı ile emir ve görüşlerinin halkına ulaşmasını sağlamışlardır.Böylece perilerin farklı lisanda yaydığı bildirilerin düşman halk tarafından duyulması engellenmiştir.

Yaratılış Hatası 1 : Dünya yaratılırken bir çok tanrı vazifelendirilmiştir her bir oluşum için ayrı bir tanrı görev yapmış bu görevleri sırasında da çeşitli savaşlar yaşamışlardır. İnsanoğlu gibi tanrılarda tamahkarlık göstermiş kendi yarattıkları şeylere çok ilgi duymuşlardır. Buda onların zayıflıklarından biri olmuştur işlerine olan sadakatini unutmuşlardır. Yaratılış hatalarından biri tabiat olaylarıdır mevsimsiz yağan kar ve yağmur başlıcalarıdır.Bulutsuz bir havada yağmur yağması gibi.Bunlardan en önemllisi yerçekimidir yerçeminin dengesizliği yüzünden hiç bir savaşçı asla bir yerden başka bir yere zıplayamaz veya atlayamazlar.

Pathos 'un Laneti : Karanlık çağların antik kentlerinde yaşayan Tanrı Pathos zulmüne karşı gelmek için toplanan bir avuç cesur savaşçı Logos geçidine geldiğinde dinlenmek için durdular. Gölgesiyle ayrı haraket eden bir yaratığın sesiyle irkildiler gecenin sinsi perdesi aydınlanırken sabahın ilk ışıklarında bu Pathos 'un Habercisi Messenger of the God Pathos 'dan başkası değildi. Daha ne olduğunu bile anlayamadan içlerinden en çevik olan savaşçı atılarak başını ayırdı gövdesinden habercinin. Çevik savaşçı büyük bir acıyla bağırarak bıraktı elindeki kılıcı haberciye vurduğu darbeden sonra kılıcı kullandığı elini hissedemez olmuştu bu Tanrı Pathos'un bir lanetiydi sol avuç içleri işaretlenmişti. Bu asi savaşçıların soyundan gelen hiçkimse o günden sonra sol eliyle asla silah tutamadı. Ancak sol ellerinin üst kısmına silahlarını tutturarak kullanabildiler.

GM : Tanrılar belli zaman aralıklarıyla dünyaya kendilerini temsilen yarı tanrı yarı insan bir elçi yollarlar. Egosu hayal gücüyle sınırlı bu elçinin gücüde insani yanı kadar sınırlıdır. Gereğinden fazla güçlü ve yetenekli oluşu onu zorlu bir düşman yapar. Ölümsüz değildir ancak ölmek üzereyken bile koca bir orduyuda beraberinde hüsrana uğratabilir.Bu yüzden onu öldürmeyi başaran kişiyi parayla ödüllendirir. Ömürleri kısa değildir ancak tanrılar katındaki zamanla dünya zamanı arasındaki fark yüzünden dünyada çabuk yaşlanırlar. Bu yüzden elçilerin görevleri kısadır ve sürekli değişir.

Yaratılış Hatası 2 : Yaratılış hatalarından bir diğeri ise zaman kavramıdır. Tanrılar birbirlerine olan düşmanlıkları yüzünden kordineli haraket etmemiş ve başına buyruk davranmışlardır. Güneşin haraketlerini yaratan tanrı ayı yaratan tanrıyla işbirliği içine girmeyişinden dolayı aynı anda hem güneş hemde ay görünmektedir. Buna göre güneş ve ayın dengesizliği zamanı etkilemiştirtanrıların katındaki bir gün yirmi dört saat sürerken dünyada on iki saat hatta bazan altı saatte gün dönümü yaşanmaktadır. GM gibi dünyaya tanrı katından gelenler için bu bir dezavantajdır. Bu hata insanları etkilemez çünki insan ırkı asla yaşlanmamak üzere yaratılmıştır. Aslında buda bir başka yaratılış hatasıdır lakin Tanrı Adonis tarafından bunun bilerek yapıldığı söylenmektedir.

Eslant Woman : Eslant kadını göründüğünün aksine aslında çok yaşlı eski bir büyücüdür. Aynı zamanda Runar Valley Muhafızının tek aşkı... Her savaşçı aldığı bir görev sayesinde bu iki sevgilinin umutsuz aşklarına şahit olma fırsatını yakalar. Yaklaşık bin 617 yıl önce kara büyücü Helen tarafından biri Eslant diğeri Runar Valley geçidine hapsedilir. Bundan sonra iki sevgili bir daha asla bir araya gelemezler lakin Runar Valley Muhazının babası El Morad (Luferson) kalesinde yaşayan eski adı şişman Hyriakos ona yiyecek temin eder. Muhafız ise sizden sevgilisine aşklarının hala solmadığını ifade eden bir yüzük ***ürmenizi ister büyücü kadın bu yüzüğü ona ***ürmeniz karşılığınıda sizi parayla ödüllendirir. Bu iş sadece yardımseverlik olduğundan neticesinde yetenek (experience) kazanamazsınız.

Mana Pot : Bir tür dinlenginlik iksiridir. Muharebe sırasında yorgun düşen savaşçılar zindeliklerini korumak için bu iksiri içmek zorundadırlar. İçmezlerse hiç hareket edemeyeceklerinden kolay bir av haline gelebilirler. En fazla yorulan savaşçılar Warrior diye tabir edilen askerlerdir çünki taşıdıkları ağır yükleri ağır silahları ve bu silahlarla yaptıkları zor haraketleri yüzünden çabuk yorulurlar. Asaslar warriorların aksine hafif silahlar kullandıklarından hemen hemen hiç yorgun düşmezler.

Boss : Kötülük tanrısı Pathos eski adı Dyyaez olan ikinci kuşak dünyası Diez halkını topyekün yok etmek için çeşitli ucubeler yaratarak ordusuna kattı bu yaratıkların başlarına da onları komuta etsinler diye her tür canavarın devasa büyüklüğünde ki kaptanlarını vererek insan (ork) ırkının üstüne saldı. Fakat insanlar ikinci nesil dünyada neredeyse artık tanrılara bile kafa tutabilecek güce ve cesarete kavuşmuşlardı ama Pathos'un başka planlarıda vardı. Yaklaşık 4 buçuk yıl süren savaşın galibi beklenenin aksine insanlar oldu Pathos halen insanların üzerine bu yaratıkları salmaktadır yeryüzüne ilk önce liderleri (boss) düşer eğer kısa bir sürede öldürülmez ise beraberinde ordusunu getireceğine inanılır (Bu yüzden bosslar hızlıca ve heyecanla kesilir). Tanrı Cypher gururunu okşayan bu galibiyeti ödülsüz bırakmak istemez ve yeryüzüne düşen her bossun yüreğine seçkin savaşçılar için seçkin (uniq) takısilah veya zırh gibi değerli şeyler bırakarak onu öldüreni ödüllendirir. Yardım almadan kesilebilen bossların yardım alarak kesilebilen bosslardan fazla oluşu tanrı Cypher'ın insalara yardım ettiği inancını güçlendirmiştir.

Not: Bu BiLgiLer Tamamen HayaL ürünüdür. Resmi Knight OnLine Sitesine dayanmaz.